Sokotra Dünya’nın kıtasal kökenli bölgeleri içerisinde en izole durumdaki yerlerinden bir tanesidir.

Sokotra’nın en ilginç ve en görülesi yanı dünyada sadece bu adada bulunan bir ağaç. Ağacın yerel dildeki adı ‘Şecere-ül Adem’. (Adem’in Soyağacı)


‘Kanlı Ejder Ağacı’ (Draceana cinnabari) diyen Sokotralılar da var. İlk bakışta ters dönmüş bir şemsiyeyi andıran dalları yerçekimine meydan okur gibi yukarı doğru uzayan bu ağaç birçok efsaneyi içinde barındırıyor. Adanın Müslüman halkına göre ağaç insanlığın ilk gününden bugüne kan bağlarını simgeliyor ve Hz. Adem’in insanlığın kötüleşen hali için döktüğü kanlı gözyaşlarını simgeliyor. Ağacın en ilginç yanı dallarını sert bir cisimle kazıdığınızda gövdesinden kırmızı kan benzeri bir sıvı akması. Afrika kökenli adalılar iki erkek kardeşin kan davası güdüp birbirlerini öldürmelerinden sonra bu ağacın oluştuğuna inanıyorlar.



Bilimsel bir gerçeği görmemiz bazen o kadar zor ki… Bu video’yu hazırlayan arkadaşı ayakta alkışlıyorum.
Eklemek istediğim bir şey var; bok daha bağırsaklardayken yenilen hububat(fasulye nohut vb.) bazen çiğnenmeden yutulduğu için dışarı atılana kadar filizlenebiliyor tıpkı ilkokul zamanında pamuğa ekilen fasulyeler gibi… Velhasıl bokumuz değerlidir. Arkadaşımızın anlatımı da değerlidir benim filizlenme örneğimde tuzu biberidir iyi seyirler…




Click the image to open in full size.

Tutankamon, Mısır Hanedanı'nın 18. firavunudur. 19 yaşında aniden hayatını kaybeden genç firavun, aslında Mısır tarihinin önemli hükümdarları arasında yer almaz.
Onu dünya tarihi açısından bu kadar önemli noktaya getiren olay 1922'de Krallar Vadisi'ndeki mezarlığının keşfedilmesidir.

Tutankamon'u diğer firavunlardan ayıran özelliği, mezarı hiç soyulmayan ve tüm hazinesi günümüze kadar ulaşan tek firavun olmasında gizlidir.
Ancak onu üne kavuşturan asıl olaylar zinciri mezarının açılmasıyla birlikte ortaya çıkan lanet dedikodularıyla başlar.


Mezar açılıyor

Tutankamon'un mezarı arkeolog Howard Carter'ın 1 Kasım 1922 günü Krallar Vadisi'nde hiç kazılmamış bir alan keşfetmesiyle ortaya çıkarıldı.

Click the image to open in full size.

Bulduğu yerin bir giriş olduğunu fark eden Carter, kızı Lady Evelyn ile birlikte 26 Kasım'da içeri girmeyi başardı ve gördükleri karşısında hayrete düştü.
Tutankamon'a ait olan bu mezar, firavunun mumyasının olduğu altın sanduka dışında paha biçilemez hazinelerle doluydu.
Varlığı bile bilinmeyen bu hiç açılmamış mezarlığın keşfi bütün dünyada büyük yankı uyandırdı.

Lanet başlıyor

Ancak bu keşiften kısa bir süre sonra esrarengiz olaylar birbirini izlemeye başladı.İlk olarak Carter'ın çok sevdiği ve uğurlu saydığı kanaryası nereden geldiği belli olmayan ve Mısır hükümdarlarının simgesi olarak kabul edilen bir kobra yılanı tarafından yendi.

Click the image to open in full size.

Bu durum pek çok kişi tarafından uğursuzluk işareti olarak algılandı.
Mezarlığın bulunmasından birkaç hafta sonra kazıların parasını sağlayan İngiliz Lordu Carnavron'un sağlık durumu kötüye gitmeye başladı.
Kan zehirlenmesi olduğu açıklanan Lord kısa bir süre sonra vefat etti.
Aynı zamanda Lord'un İngiltere'deki malikânesinde bulunan köpeği Susie'nin de ulumaya başladığı ve öldüğü söylendi.
Lord'un ölümü tüm dünyada şok etkisi yaratırken lanet dedikodularını da alevlendirdi.
Bu dedikoduların en temel dayanağı ise Firavun'un mezarındaki hiyeroglif yazısıydı:
''Firavunun mezarına her kim dokunursa ölümün kanatları onu saracaktır.''

Gizemli ölümler

İngiliz Lordu Carnavron'un vefatından sonra da ölümlerin ardı arkası kesilmedi.

Amerikalı milyarder George Jay Gould, mezarı ziyaret ettiği gün ateşlenerek aniden öldü.

Click the image to open in full size.

Arkeolog Carter'ın yardımcılarından biri olan A. C. Mace, ateş nöbetlerine tutulunca işi bıraktı ve 1928'de öldü. Bir başka yardımcısı Richard Bethell ise 45 yaşında kan dolaşımı yetersizliğinden hayatını kaybetti.
Tutankamon'un kaç yaşında olduğunu bulmak için X ışınları ile mumyada incelemeler yapan radyolojist Archibald Reid, İngiltere'ye döndükten kısa bir süre sonra vefat etti.
Lord Carnavron'un arkadaşı da cenazeye katılmak için geldiği Mısır'da, firavunun mezarını görmeye gitti ve 12 saat sonra yüksek ateşten öldü.
Bütün bu ölümlerin ardından mezarlarda zehir üreten bir tür bakterinin olabileceği iddia edildi ancak buna bir kanıt getirilemedi.

Ölümler devam ediyor

Lanet söylentileri Tutankamon'un mezarına olan ilginin artmasıyla yıllar boyunca devam etti.
Özellikle Tutankamon'un mezar kalıntılarının 1972'de Londra'da ve daha sonra Amerika'da sergilenmesi sırasında da gizemli ölümler meydana geldi.

Click the image to open in full size.

Bunlar arasında en üzücü olanı, Mısır Eski Eserler Bölümü Müdürü Dr. Gamaleddin Mehrez'in ölümüydü.
Mehrez, bütün bu gizemli ölümlerin, kuşkusuz kişiyi tedirgin edebileceğini, ancak lanete kesinlikle inanılmaması gerektiğini söylemişti.
Bu sözlerin üzerinden dört hafta geçtikten sonra, 52 yaşında hayatını kaybetti.
Bütün bu yaşanan olaylar üzerine aradan geçen yıllara rağmen, Mısır'ın en genç firavunlarından Tutankamon'un mezarı hala gizemini koruyor.  

Half Life...

Gönderen qezeqen23 zaman: 16:45 2 Comments


Bu half life oyununu duymayan bilmeyen kalmadı sanırım ben bi kaç defa oynadım sonra aşşağıdaki videoyla karşılaştım ve bu oyunu oynamanın iyi olmadığına karar vererekten bıraktım... oynayan varsa bence sizde bırakın...
aşşağıdaki videoda bu oyunu oynayan dunyanın en iyi insanı var. ( insan demek ne kadar doğru olur ne kadar yakışık kalır bilmiyorum)


BUYRUN VİDEO BUNA SİZ KARAR VERİN :D



Pers imparatorunun basveziri Buzur Mehir tarafindan 1400 yil once
tasarlanan tavla oyunu; dunyanin en populer
oyunlarindan biridir.
Zaman kavramindan alinan ilhamla tasarlanan oyunun
zamana boylesine direnmesi son derece etkileyici. Senenin birligi
olarak tavla bir tanedir. 4 kosesi 4 mevsimi, tavlanin icindeki
karsilikli 6'sar hane 12 ayi, pullarin toplami ayin 30 gununu ,siyah-beyaz pullar gece ve gunduzu, karsilikli 12'ser hane gunun 24 saatini simgeler..

Eski zamanlarda Hint Imparatoru, satranç oyununu Pers imparatoruna, yanında bir mektup ile hediye olarak göndermiştir.


Mektubunda oyunla ilgili hic bir açıklama yapmazken şöyle bir mesaj yazmıştır. Pers imparatoruna:

Kim daha cok düşünüyor,
Kim daha iyi biliyor,
Kim daha ileriyi goruyorsa
O kazanır.
Işte hayat budur...

Pers Imparatoru dönemin en alim veziri olan Buzur Mehir ile bu mesajı paylaşarak, ondan oyunu çozmesi ve kendisinin de karşılık olarak Hint Imparatoruna hediye edilmek üzere başka bir oyun icat etmesini ister.

Vezir haftalarca çalıştıktan sonra gönderilen satrancın her taş hareketini ve oyunu çozer daha sonra da on günde tavlayı icad eder ve imparatora sunar.

Hint Imparatoruna tavla oyunuyla birlikte gonderilmek uzere soyle bir mesaj hazırlanır. Hint imparatoruna:

Evet,
Kim daha cok düşünüyor,
Kim daha iyi biliyor,
Kim daha ileriyi goruyorsa
O kazanir.
Ama biraz da şanstır.
Işte hayat budur... 

Al bakalım KAJU buda hikayesi :D

Dünyanın belki de en çalışkan varlıkları onlar. Durup dinlenmeden kazıyorlar, koşuyorlar, savaşıyorlar, arıyorlar, taşıyorlar. Tek başlarına kendi ağırlıklarının 40 katını kaldırabiliyorlar. Ama onları farklı kılan en önemli özellikleri organizasyon yapıları.

Binlerce ya da milyonlarca karınca her gün birbirlerini engellemeden yuvalarına yiyecek taşıyor, tünel kazıyor, yavrularını besliyor. Hepsinin organizyonundaki rolü belli, hiç birisi diğerinin işine karışmıyor. Bu muazzam iş birliğinde tekleyen tek bir parça yok, saat gibi her gün işliyor.

Dünyanın 7 harikası deniyor değil mi? Bir daha düşünmek lazım. Aşağıdaki videoda göreceğiniz şekilde, 3 gün boyunca 10 ton sulu çimento, karınca yuvasına dolduruluyor. Çimento 1 ay sonra kuruyor ve insana uyarlandığında Çin Seddi'ne eş değer bir yapı ortaya çıkıyor ve bu Çin Seddi'nden dünyada milyonlarca var!


1 Dolar ve Sırları...

Gönderen qezeqen23 zaman: 13:01 0 Comments


Eski bir konu, maillerde uzun zamandır dolaşan bir yazı. Yalnız videosunu ilk defa seyrettim. Güzel yapılmış, seyrederken klip üzerinde uzun süre çalışıldığı anlaşılıyor. Özellikle doların üzerindeki Latince kelimelere ve sembollere bakıp da "bir Amerikan parasında bunların ne işi var?" diye sorgulayanların izlemesi gereken bir klip.